Seni düşünüyorum....
Düşünmesi en huzur veren sevgili....
Seni düşünüyorum...
Alemlerin yegane efendisi...
Bir elin güneşteydi sanki ,
Diger elinde kürre-i arz
Kimse cemalinde bulamamış hiç maraz
Eyy nuru tüm evreni kuşatan efendim...
Sensin şu yaralarıma merhem saran sevgilim ,
Efendim...
Yusuf’u gören gözler bir kez seni görseydi ,
Bir kez baksalardı cemaline...
Bıçakları ellerini değil , sinelerini deşerdi.
Efendim...
Bir biçare ümmet olarak gelsem kapıcazına ,
Söylesem arzuhalimi , diz çöküp huzuruna .
Efendim ....
Kandan irinden deryaları geçmekti ,arzum
Ateşten satıhlarda yürümekti ,
Yüregimde senden başka tüm aşkları silmekti ,
Silmekti amma ...silmekti amma...
Yapamdım ya Rasul... yapamadım işte...
Oysa efendim...
Ateşlere ibrahimden önce atılmaktı arzum
Yangınım gül bahçesine dönmesede .
Oysa efendim...
Uhutta mızrak ile hamzanın arasına girmekti arzum ,
Tek sen amcana üzülme diye...
Efendim...
Keşke ben kovulsaydım yurdumdan yuvamdan da...
Sen hasret kalmasaydın mekkene...
Efendim...
Keşke ben dökseydim kerbeleda kanımıda ,
Sen yine okşasaydın Hüseyninin başını...
Efendim...
Gölgen olmaktı arzum ... peşin sıra ,
Çünkü sendin tek gölgesi olmayan insan şu dünyada...
Efendim...
Güneş bile hayran hayran gezermişte tepende yakmazmış tenini
Kara bir bulut korurmuş aminenin yetimini...
Efendim...
Ne kadarsa mesuttu seninle , ibrahimin kabesi
Şimdi yine sardı etrafını çağdaş müseylemenin filleri...
Efendim...
Ruhumda hasretin yakıp yakıp kor ediyor...
Sensiz bu dünya cehennemi kübra oluyor...
Efendim...
Ne zamana kadar sürecek bu hasretim
İrandan selmansa hasret sana, Anadoluda benim.
Efendim...
Şu gözler bir kere bakamadılar cemaline ,
Gerçekte olmasada bir kere gel , gir hayallerime ...
Efendim...
Şaşıyorum ebu cehil nasıl hayran kalmamış gözlerine ,
Oysa sana utancından can veriyordu genç bir sahabe...
Efendim...
Her gece bakıyorum gökteki şakkı kamere ,
Kamerin bile boynu bükük rengi solmuş öylece...
Efendim...
Oysa bir parmağınla bölmüştün onu ikiye ,
O şarkılar söylüyordu Rasul bana dokundu diye...
Efendim...
Senki nakış nakış dokuyordun sahabeyi...
Sırf onun için İstanbula kadar gelmişti Eyyub el ensari
Efendim
Sahabenden en mahzunu hz vahşi olsa gerek
Ne acıdır mescidinde direkler ardında seni dinlemek.
Efendim...
Mus-abın sahaben arasında beni en çok yaralayandır,
Şehadet anında kefen bile bulunamayandır...
Efendim ...
Mus-ab ki islamdan önce mekkenin en zenginiymiş ,
Sen ona sancağı verdiginde daha on sekizindeymiş...
Efendim...
Karanlıklar aydındanmış sen dünyaya gelince ,
Melekler korurmuş seni , Rasule bir şey olmasın diye.
Efendim...
Biliyorum hz Fatımayı diğerlerinden ayrı tutuyordun ,
O bana Haticemin emanetidir diyordun...
Efendim...
Seni şiirlere yazmak benim tek bildiğimdir ,
Bilirim ki mekke bile bir şiirle fethedilmiştir...
Efendim...
Şu biçare halimle dertleştim seninle
Artık dayanamıyorum bir kere bakayım cemaline
Efendim...
Kalmadı artık dayanacak takatim ,
Günahlarım çok , hem çok dertliyim...
Efendim...
Bu dünyada göstermezsem nuru cemalini ,
Ne yapayım biçare , mahzun ahirete talibim...
Efendim ...
Biliyorum ki ahirette kişi sevdiğiyle beraberdir...
Benim sevdiğim MUHAMMET MUSTAFADIR (sav).
alıntı
Hûzûn çiçegi kullanıcısından alıntı
Ben Resul'den çok memnunum
O'da benden memnun mu ki,
Tekrar nasip eyle Ya Rabb
Ben Resule doymadim ki..!
Doyulurmu O Mahmuda
Doyulurmu O Ahmede
Ashab bile doymamis ki
Nasil doyam Muhammede...(s.a.v)
Doyamadim Beytullaha
Doyamadim Resulullaha
Yalvariyorum Allaha,
Bir daha gôsterir mi ki..
Camis'i sira direkler
Mûminler sefaat bekler
Nôbet tutuyor melekler
Ben Resule doymadim ki !
Nurunu gôrdûm gôklerde
Beytullah ile Mekke'de
ölmez Ruhu Medine'de
Ben Resule doymadim ki !
Yûzûmû sûrdûm o yerlere
Kucagin açmis bizlere
Selami var Mûminlere
Ben Resule doymadim ki !
Kubbesini yesil gôrdûm
Seherde yanina girdim
SELAM YA MUHAMMED dedim
Dedim amma doymadim ki !
O'nu gôren hacilarim
Ana , baba bacilarim
Hafiz , mûftû hocalarim
Ben Resule doymadim ki !
Sevindim gôrdûgûm anda
Aglayarak ettim veda,
Ömer siddik, Fatma anam yanda
Bunlara 'da doymadim ki !
Mûslûmanlar muhtaç ona
Ahirette sefaat'ina
Birkaç defa Makami'na
Girdim amma doymadim ki !
Dogustan asigim O'na,
Ne sevgili , ne anama
Sonsuz sûkûr Allahima
Gôrdûm amma doymadim ki !
Allah bir, Resulu Haktir
Anlamayan ne ahmaktir
Mekke mukaddes toptaktir,
Bu yerlere de doymadim ki !
Kolun açmis mûminlere
Ne mutludur gôrenlere
Ayak bastigi yerlere,
Yûzûm sûrdûm doymadim ki !
Mûslûman Mekkeye kosar
MUHAMMED askiyla cosar
Bilmeyenler bosa yasar,
Ben Resule doymadim ki !
Resulun ayak izleri
Mûminler sûrsûn yûzleri
Her an bekliyor bizleri
Ben Resule doymadim ki !
Daglar aski ile yanmis,
Canli mahlukat aglamis
Bana zor geldi ayrilis
Ben Resule doymadim ki !
Arafatta vakfeye çiktim
Tôvbe ile gûnahi yiktim
Beka denizine aktim
Aktim amma doymadim ki !
Bûtûn Alem MUhammed der
Mûmin kardesim hemen git gôr,
Malin mûlkûn burada kalir
Ben Resule doymadim ki !
Sen Canlarin Cananisin
Dertlilerin Dermanisin
Alemlerin Sultanisin
AH BEN SANA DOYMADIM KI !!
Gôzyasimla Safa'ya dûstûm
Yalin ayak Merve'ye kostum
Zem zem'ini askla içtim
içtim amma doymadim ki !
Yakin olur uzaklari
Kabul olur dilekleri
Yesil donlu melekleri
Gôrdûm amma doymadim ki !
Hacerûl Esvedi ôptûm
Makami Ibrahime gittim
Beytullahi tavaf ettim,
Ettim amma doymadim ki !
Biraz Nur daginda kaldik
Mahseri bir kalabalik,
Piril , piril altin oluk
Gôrdûm amma doymadim ki !
Kabe'ye bir tas olaydim
Ebedi burda kalaydim
Keske bu elde ôleydim,
ölsem bile doymazdim ki !
Nisa'nin son sôzû size
Resulullah aci bize,
Sefaat et cûmlemize
Ah ben sana doymadim ki !
Doyulurmu O Mahmuda
Doyulurmu O Ahmede
Ashab bile doymamis ki
Nasil doyam Muhammede...
Doyamadim Beytullaha
Doyamadim Resulullaha
Yalvariyorum Allaha,
Bir daha gôsterir mi ki.
Haydi Bismillah...buyrun bakalim Beytullah asiklari...
Meger ben ne çok ôzlemisim o Mûbarek topraklari... 
Gidemeyenlere gitmeyi, bizlere'de tekrar gitmeyi nasip etsin Rabbim ins...
|

Tut elimden kaldır beni
Aşkın ile yandır beni
Haber gönder aldır beni
Derde derman ey sultanım
Yol yürürüm yollar çamur
Ha dolu yağmış ha yağmur
Sana varmak bana onur
Derde derman ey sultanım
Yollarımı sana getir
Her sonucu sende bitir
Yiteceksem sende yitir
Derde derman ey sultanım
Aşkın ile kıl derbeder
Gönül bu derde sabreder
Aşktan gelen aşka gider
Derde ferman ey sultanım
Yola düştüm yarıda kaldım
Güle düştüm harda kaldım
Dile düştüm darda kaldım
Derde ferman ey sultanım
Yollarımı sana getir
Her sonucu sende bitir
Yiteceksem sende yitir
Derde ferman ey SULTANIM
Esselâtü vesselâmü aleyke ya Resulullah!
Esselâtü vesselâmü aleyke ya Habibullah!
Esselâtü vesselâmü aleyke ya Seyyide’l-evvelîne ve’l-âhirin,
veselâmün ale’l-mürselîn
Ey sevgililer sevgilisi, Habibullah, Resûlullah,
Rahman’ın günahkâr, aciz, gafil, gözü yaşlı kulundan
sana sunulan bir aciz namedir bu yazılan satırlar.
Sana bir mektup yazmak; bir kâğıt parçasının üzerinde parçalanan yüreğimi sana
sunarken senin sohbetine dahil olma arzusuyla yanmak!
Sana hasret çekmeyi unutmuş, sana lâyıkıyla ümmet olamayan, günahlarıyla seni üzen,
yaratılan her zerrenin senin aşkınla yandığını idrak edemeyen
benim şu küçük namemi kabul edersen eğer,
bir salâvat-ı şerifle sana sesleniyorum bu satırlardan…
Affet ya Resullullah (asm)! Affet sultanım. Cüretimi bağışla...
Günahlarımın derdiyle, hasretinin yangınıyla, aşkının ateşiyle,
sana ümmet olmanın sevinciyle arz ediyorum halimi…
Sana gelmek var ölmeden önce.
Senin şehrinde nârına yanıp kül olmak var.
Sana geldikten sonra bir daha dönmemek var (inşallah).
Yanında kalmak var.
Ayak bastığın yerlerde olmak var, bastığın yer olmak var.
Kıyamete kadar yanında olmak var. T
oprağın altından dahi olsa, kokunu almak var ya Resulullah (asm)!
Bu âciz kul sana halini böyle arz etti.
Sen, senin ümmetine lâyık olmadığı halde bu şekilde senden
şefaat dileyen bu Resulullah âşığının nâmesini geri çevirme.
Bu nâme mahşerde senden şefaat isterken dilimdeki
Salavat-ı Şerif’in nişanı olsun.
Rabbim senin şefaatinle günahlarımı affederse,
seninle Cennette vuslata ermek arzusuyla yanıyor şu yüreğim.
Esselâtü vesselâmü aleyke ya Resulullah!
Esselâtü vesselâmü aleyke ya Habibullah!
Esselâtü vesselâmü aleyke ya Seyyide’l-evveline
ve’l-âhirin, veselâmün ale’l-mürselin.

Ey Sevgili! En Sevgili!
Aşkımın tahtına oturan, naz makamının efendisi…
Dünya insanının Sana muhtaç anları, nisan sabahlarıydı.
Senin olmadığın iklimlerin yağmurları bulanıktı.
Ötelerden bir rahmet düşmüyor, gönül yamaçları baharı bilmiyordu.
Kâinata teşrifinle gönüller,
cennet yamaçlarının rengini aldı ve hayat çeşmesinin
ufukları damla damla görünmeye başladı.
Ne büyük şerefti Seni bilmek…
Seni bize bildiren Rabb’e şükürler olsun…
Adını, konuşmaya başladığımız zaman öğrendik.
İlk ezberlediğimiz, belki Senin ismindi…
Gönül heybemde gözyaşlarım, yürek tezgâhımda işlenen
sancılarım ve Senden dilendiğim şefaatin var dilimde
. İçim, en derin yerinde sızlıyor.
Öyle bir sızı ki sese versem, kim bilir deli divane derler.
Varsın kimse duymasın hıçkırışımı…
Bu hicranımı Sana ulaştırmak istiyorum ben…

Esselâtü vesselâmü aleyke ya Resulullah!
Esselâtü vesselâmü aleyke ya Habibullah!
Esselâtü vesselâmü aleyke ya Seyyide’l-evvelîne ve’l-âhirin,
veselâmün ale’l-mürselîn
Minik Dualar - Anne Baba Duası
Albüm Adı : Tessekur ederim allahim
Minik minik adımlar
Atar iken ben
Bir elimden babam tuttu
Bir elimden annem
Rabbim hep sev onları ayırma rahmetinden
Mahrum etme merhametinden
Rabbim hep sev onları ayırma cennetinden
Cennette de birbirimizden
Şimdi onlar uzakta
Ben uzaktayım
Allah’ım sen her kuluna
Hep en yakınsın
(SIIR)
EY KİMSESİZLERİN KİMSESİ GÜZEL ALLAHIM
ŞU ANDA BÜTÜN DÜNYADA ANNE VE BABASINI KAYBETMİŞ
VE ÜZÜLEN BÜTÜN ÇOCUKLARA YARDIM ET
ONLARIN GÖZ YAŞLARINI DİNDİR ALLAHIM
ONLAR HİÇ UNUTMASIN Kİ
SENİN EN ÇOK SEVDİĞİN GÜZEL PEYGAMBERİMİZDE
ANNESİZ VE BABASIZ BÜYÜMÜŞ
ANNEM VE BABAM BEN ÇOK KÜÇÜKKEN
BANA İLK SENİN İSMİNİ ÖĞRETTİLER
ALLAH DEDİLER
SENDE ONLARA SÖYLE GÜZEL İSİMLERİNİ
SONRA DUA ETMEYİ ÖĞRETTİLER
YAVRUM BİZİ DE DUALARINDA UNUTMA DEDİLER
ONLAR SENİ ÇOK SEVERLER ALLAHIM
RABBİM HEP SEV ONLARI AYIRMA RAHMETİNDEN
MAHRUM ETME MERHAMETİNDEN
RABBİM HEP SEV ONLARI AYIRMA CENNETİNDEN
CENNETE DE BİRBİRİMİZDEN